Header Ads

Sendikal Hakları Budayan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı TBMM'de


TBMM Genel Kurulu'nda, Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı'nın görüşmelerine başlandı.

Genel Kurul, Başkanvekili Mehmet Sağlam'ın başkanlığında toplandı. Gündem dışı konuşmaların ardından Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı'nın görüşmelerine geçildi.

Temel kanun olarak görüşülen tasarı 3 bölümden oluşuyor.


TASARI NELER GETİRİYOR?
Son hali, Başbakan Erdoğan ile Türk-İş ve Hak-İş genel başkanlarının 21 Eylül'de yaptığı görüşmede karara bağlanan Toplu İş İlişkileri Tasarı, grev yasaklarından sendikaya üyeliğe kadar pek çok konuda işçilerin haklarını ihlal ediyor.

Yasa tasarısı, yalnızca işkolu esasında sendika kurulmasına izin verirken, sendikaların konfederasyonlar dışında üst yapılar/birlikler oluşturmasına izin vermiyor.

SENDİKAYA ÜYELİKTE E-DEVLET SİSTEMİ
Yeni yasa tasarısı, sendikaya üyelik ve istifada noter şartını kaldırırken, bu işlemlerin Çalışma Bakanlığı tarafından sağlanacak elektronik başvuru sisteminde, e-Devlet kapısı üzerinden yapılmasını öngörüyor. Tasarıya göre, e-devlet uygulamasında SGK kayıtları esas alınacak. Sendikalar, e-devlet sistemini, sendikaya üyelik ve istifanın devlet denetimine girdiği gerekçesiyle eleştiriyor. Öte yandan, tasarı, patronların SGK'ya yaptıkları bildirimlerde yer alan işkolundaki sendikalara üyelikle sınırlıyor. Sendikalar, patronların, sendikalaşma süreçlerinde, SGK'ya yaptıkları bildirimlerde işkolunu farklı göstererek, işçilerin sendikalaşmasını engelleyebileceğini uyarısında bulunuyor.

KAYIT DIŞI YAKLAŞIK 4 MİLYON İŞÇİ SENDİKAYA ÜYE OLAMAYACAK
Ayrıca, Türkiye'de özel sektörde kayıt dışı çalıştırılan 3 milyon 739 bin işçi bu haliyle SGK'ya kayıtlı olmadıkları için sendikalara üye olamayacak. Muvazaalı (hileli) biçimde çalıştırılan taşeron işçilerin, asıl işverenin işkolundaki sendikalara üye olması engellenecek. İşlemler internet üzerinden yapılacağı için, patronların işçileri sendikadan istifa ettirmeye zorlaması kolaylaşacak ve patronlar e-devlet şifrelerini alarak işçilerin sendikaya üye olup olmadığını denetleyebilecek.


PATRONA YAPTIRIM YOK
Tasarı, sendikal hakları sınırlı olarak güvenceye alırken, sendikal hakları ihlal eden patronlara caydırıcı yaptırımlar getirmiyor.

Yasa tasarısının 17. maddesi, "Sendikaya üye olmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz. İşçi veya işverenler aynı işkolunda ve aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamaz. Ancak aynı işkolunda ve aynı zamanda farklı işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçiler birden çok sendikaya üye olabilir. İşçi ve işverenlerin bu hükme aykırı şekilde birden çok sendikaya üye olmaları hâlinde sonraki üyelikler geçersizdir" şeklinde düzenlenirken, "Sendika özgürlüğünün güvencesi" başlıklı 25. maddede işe alımda sendikaya üye olma ya da olmama şartının aranamayacağı belirtiliyor. Aynı maddeye göre, patron sendikalı ve sendikasız işçiler arasında çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından ayrım yapamayacak, işçiler sendikal faaliyetleri nedeniyle işten çıkarılamayacak. Tasarıda, patronun bu kurallara aykırı hareket etmesi halinde, işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedileceği belirtiliyor.

Tasarının getirdiği bir diğer yeni düzenleme, sendikal nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde işçiye dava açma hakkına tanınıyor. Tasarıya göre, davanın işçinin lehinde sonuçlanması durumunda, işe başlatıp başlatmamasından bağımsız olarak, işçiye sendikal tazminat ödenecek. Ayrıca tasarıda işçinin dava açmamasının, sendikal tazminat talebini engellemeyeceği da belirtiliyor.

Tasarı, ayrıca mevcut yasaya göre sendikal nedenle iş sözleşmesinin fesih halinde, işe iade davası açma hakkı olmayan ancak sendikal tazminat talepli dava açma hakkı olan iş güvencesi kapsamı dışındaki işçilere işe iade davası açma hakkı tanınıyor. Böylece, iş güvencesi kapsamı dışındaki işçiler, sendikal nedenle işten atılması halinde, İş Yasası'nın öngördüğü iş güvencesi kapsamına alınmış oluyor.

Tasarıdaki bir diğer gelişme, işyeri sendika temsilciliğinin güvencesinin artırılması. Tasarıya göre, işveren, işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemeyecek.

Tasarı, yalnızca bireysel düzeyde kısmi güvence sağlarken, kolektif bir güvence öngörmüyor. Patronların sendikasızlaştırma amacıyla kullandıkları çeşitli yöntemlere karşı etkin bir güvence getirmiyor.


TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ
Tasarı, mevcut yasadan farklı olarak, kuruluşlara, "faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetme sorumluluğu" getiriyor.


BARAJLAR DEVAM EDİYOR
Tasarıya göre, toplu iş sözleşmesi en az 1, en çok 3 yıl süreli olarak yapılabilecek. Tasarı, işkolu barajını, Ekonomik ve Sosyal Konsey'e üye konfederasyonlara bağlı olan sendikalar için yüzde 1'e, bu konfederasyonlara bağlı olmayan sendikalar için yüzde 3'e düşürüyor. Bir sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olabilmesi için aranan işkolu barajına ilave olarak, asgari 2 bin üye şartı getiriliyor.


11 SENDİKA YETKİ KAYBEDİYOR
Yüzde 10'dan yüzde 1'e düşürülen işkolu barajıyla, 11 sendika yetkisiz durumuna düşecek.

Tasarıya göre, işkolunda çalışan işçilerin yüzde 1'inin tespitinde Çalışma Bakanlığı tarafından her yıl Ocak ve Temmuz aylarında yayımlanan istatistikler esas alınacak. Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alacak.

Tasarı, işyeri ve işletme ölçeğinde ayrı barajlar öngörüyor. İşyeri barajını mevcut yasada olduğu gibi yüzde 50 olarak korurken, işletme barajını yüzde 40'a düşürüyor. Ancak, ILO normlarına göre, herhangi bir sendikanın işyeri ya da işletmede mutlak çoğunluğu sağlayamadığı koşullarda, kendi üyeleri için toplu sözleşme yapabilmesi gerekiyor.

Tasarı, toplu sözleşme düzeyinde ise mevcut yasadan farklı olarak, yeni bir "çerçeve sözleşme" tanımı yapıyor. Böylece, endüstri düzeyinde toplu pazarlığı getiriyormuş gibi görünse de, endüstri düzeyinde toplu pazarlığı engelliyor. Çünkü sözleşme taraflarının ESK'ya üye zorunluluğu getiren tasarı, sözleşmenin uygulama kapsamını işçi ve işveren sendikalarının üyeleri ile sınırlıyor. Sözleşmenin konusu olacak düzenlemeleri, mesleki eğitim, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal sorumluluk ve istihdam politikaları ile kısıtlıyor. Böylece, işkolu sözleşmesinde bir toplu pazarlık süreci ve toplu sözleşmenin olmazsa olmazları olan çalışma koşulları, ücret ve sosyal haklara ilişkin düzenlemeler olması yasaklanarak, işkolu düzeyinde toplu pazarlık yapılmasına engel olunuyor.

Tasarı, mevcut yasada olduğu gibi zorunlu arabuluculuk mekanizmasını da sürdürüyor.


GREV YASAKLARI SÜRÜYOR
Tasarı, yine mevcut yasada olduğu gibi, grevi sadece toplu sözleşme ile sınırlıyor. Buna göre, işçiler ancak toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığı durumda greve gidebilecek. Bu tasarıda "kanuni grev" olarak tanımlanırken, bunun dışındaki genel grev, hak grevi, siyasi amaçlı grev, uyarı grevi gibi diğer grevler yasaklanıyor.

Grevin yasak olduğu alanlar ise arttırıldı. Tasarıda, "Can ve mal kurtarma işlerinde; cenaze işlerinde ve mezarlıklarda; şehir şebeke suyu, elektrik, doğalgaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile nafta veya doğalgazdan başlayan petrokimya işlerinde; bankacılık hizmetlerinde; Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca doğrudan işletilen işyerlerinde; kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye ve şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde ve hastanelerde grev yapılamayacağı" belirtiliyor. Tasarıda, ayrıca "Başladığı yolculuğu yurt içindeki varış yerlerinde bitirmemiş deniz, hava, demir ve kara ulaştırma araçlarında grev ve lokavt yapılamaz" deniliyor.

Yasanın öngördüğü grev tanımı dışında greve giden işçiler işten atılabilecek ve işyerinin uğradığı zarar işçi tarafından karşılanacak.

Mevcut yasada olduğu gibi bu tasarıda da, grev ilanı ve grev kararının uygulamaya konulması için aranan süre sınırları ve çifte bildirim koşulu korunuyor. Bu düzenlemelere uyulmadığı takdirde sendika yetkisiz bırakılıyor. Tasarı, grev kırıcılığı konusunda ise herhangi bir tedbir öngörmüyor.

Öte yandan tasarı ile grev oylamasında bir değişikliğe gidilmezken, grev hakkını kısıtlayacak yeni bir düzenleme öngörülüyor. Buna göre, sendikaların tüzüklerine bırakılması gereken grev oylaması yasa ile belirleniyor. Tasarı, grev oylamasına katılanların oyunun esas alınması ve çoğunluğun "hayır" demesi durumunda grev yapılamamasını öngörüyor.

(etha)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.