Üç Genç Vicdani Reddini Açıkladı: "Vicdani Ret Suç Değil Tercihtir"
Umut Gökçe, Abdülkadir Biçer ve Yüksel Kahraman adlı gençler, vicdani retlerini açıkladı.
İHD İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısına Vicdani Ret Derneği Yönetim Kurulu üyesi Gökhan Soysal ve İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe de katıldı.
İlk olarak söz alan Efe, insan hakları ihlallerinin savaş çığırtkanlığı, işkence, militarizm ve onun en temel baskı ürünü olan zorunlu askerlik nedeniyle hiç gündemden düşmediğini vurguladı. Korku ve militarist baskı sistemi nedeniyle bir çok insanın vicdani reddini açıklamaktan çekindiğini söyleyen Efe, "Vicdani ret bir haktır ve yasal dayanağı olmalıdır" dedi.
Vicdani Ret Derneği adına açıklama yapan Gökhan Soysal, kişilerin askerliğe gittikten sonra da vicdani ret haklarını kullanabileceklerini belirtti. Soysal, zorunlu askerlik nedeniyle kişilerin firari gibi ve ölüm tedirginliği ile yaşadıklarını ifade etti.
KIŞLADA DARP SONUCU GIRTLAĞI KIRILDIArdından sistem mühendisi olan 29 yaşındaki Umut Gökçe söz aldı. Askerlik için 9. Er Jandarma Alay Komutanlığına sevk edildiğini ve bir ay boyunca kendisine verilen görevi yerine getirdiğini belirten Gökçe, ancak askerlerin yaşadığı haksızlığa karşı çıktığı için kışlada subaylar tarafından darp edildiğini anlattı. Şiddet sonucu gırtlağının kırıldığını, bir süre konuşmadığını belirten Gökçe, hastanede kaldığı süreçte şikayette bulunmak istediğini, ancak sözlü ifade veremediğini, yazılı ifadesinin de kabul edilmediğini aktardı. Gökçe, gördüğü şiddet üzerine firar ederek vicdani reddini açıklama kararı aldığını dile getirdi.
'MERMİLERİNİZE KARŞI GÜÇLÜ ARKADAŞLIKLARI TERCİH EDİYORUM'Gökçe, vicdani ret bildirisinde ise şöyle dedi: "Ben bir insanım. Firari kaçak ya da Türkiye'yi bölmek isteyen bir anarşist olarak yargılanmadan evvel öncelikle unutulmaması gereken budur. Ordular bana beyinsiz katiller ya da kafası karışmış ve korkmuş koca çocuklar olarak görünüyor. Hiyerarşik kurumlara ve maço kültüre karşı, toplumsal eşitlik taraftarıyım. Şiddetin de karşısındayım. Dayanışmaya inanıyorum. Mermilerinize karşı, güçlü arkadaşlıkları ve gülümsemeyi tercih ediyorum."
Kendisi hakkında yapılacak herhangi bir askeri yargılamaya karşı, "Ortaya atacağınız bölücülük ve vatana ihanet gibi suçlamalarınızı kabul etmeyeceğim" ifadesini kullanan Gökçe, askerlik görevini kabul etmemeyi bir suç olarak değil, bir tercih olarak gördüğünü kaydetti.
Gökçe, şöyle devam etti: "Kirlenmiş politikacılar, kirlenmiş devlet ve kirlenmiş bir hukuk söz konusu iken ne asker ne devlet bana zorlayıcı ve baskıcı bir politika uygulayabilir. Bir kaç kişinin sahip olduğunu iddia ettiği yetki beni yargılamaya, eleştirmeye ve suçlamaya yeterli olmaz."
Umut Gökçe'nin ardından vicdani reddini açıklayan Abdülkadir Biçer de bugünden itibaren asker kaçağı olduğunu ve etnik çatışmaların yaşandığı bir ülkede "askerlik görevi"ni kabul etmediğini belirtti.
NEDEN İNSANLAR VATAN BORCU İLE DOĞUYOR?Yüksel Kahraman ise Türkiye'de vicdani reddini açıkladığı için tutuklanan ilk vicdani retçi Osman Murat Ülke'yi örnek alarak vicdani reddini açıkladığını duyurdu. "Vatan borcu" kavramına bugüne kadar açıklık getiremediğini söyleyen Kahraman, "Vatan borcu derken hangi borçtan bahsediliyor. Neden bu ülkedeki insanlar borç ile doğuyor?" diye sordu.
YORUM YAZIN