Yassıada'daki otel inşaatı arkeolojik kalıntıları tahrip ediyor: ‘Tarih yıkımını durdurun’
milliyet/radikal
Yassıada’ya yapılacak otel ve kongre merkezi projesinin adayı tahrip ettiğini savunan bir grup, dün adaya çıkarma yaptı. Demokrasi ve Özgürlük Adası olarak adlandırılan projenin Yassıada üzerindeki Ortaçağ’dan kalma Bizans eserlerini, askeri mahkeme binalarını ve hapishaneleri tahrip ettiğini iddia eden grup ile inşaat çalışanları arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.
Adnan Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada’ya Mesa İnşaat tarafından yapılan otel ve kongre merkezi projesinin tarihi eserlere zarar verdiğini savunan bir grup, dün Büyükada’dan kiraladıkları tekne ile hareket etti. Projenin sorumlusu Selim Rıdvan Güngör, yaptıklarının yasal olduğunu ve gerekli tüm izinlerin alındığını belirtti.
“Ahlaka uygun değil”
İBB Meclisi CHP Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever, “Burada yapılan hukuka uygun olabilir ama ahlaka uygun değildir. Bir gecede çıkan Torba Yasa ile hukuku kendilerine göre düzenlediler. Adada 4. yüzyıla dayanan tarihi eserler, manastır kalıntıları ve 19. yüzyılda yapılan bir şato yer alıyor. Buraya gelen heyetin hazırlayacağı raporu TBMM ve Başbakanlık’a göndererek tarih yıkımının durdurulmasını sağlamak istiyoruz” dedi.
Mimarlar Odası temsilci Mücella Yapıcı ise, “Açtığımız dava devam ediyor ama yürütmeyi durdurma kararı verilmedi. Yıkımın ilerlememesi için çalışmalar durmalı. Yapılan tahribatı onaramayız ama büyümesini engelleyebiliriz” dedi.
CHP, imara açılan Yassıada ve Sivriada’da projelerin büyük tahribat yarattığı gerekçesiyle TBMM’ye önerge verdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik tarafından yanıtlanması talebiyle soru önergesi veren CHP milletvekili Onursal Adıgüzel, “Burada yapılan tarihe saygısızlıktır” dedi. İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi adına 1998’de Yassıada’yı inceleyen Prof. Dr. Erendiz Özbayoğlu ise inşaat için binden fazla ağacın kesildiğini ve tahribatın kendisini çok üzdüğünü belirtti.
Firma yetkilileriyle gerginlik yaşandı
Adalar Savunması, Arkeologlar Derneği ve Mimarlar Odası temsilcileri, İstanbul Adalarında yaşayanlar, İBB Meclis üyeleri, CHP milletvekili Onursal Adıgüzel, HDP milletvekili Prof. Dr. Beyza Üstün’ün de aralarında bulunduğu gruba Mesa İnşaat yetkilileri önce tepki gösterdi. Daha sonra iki taraf arasında anlaşma sağlandı.
- Yassıada ve Sivriada’nın kültürel ve arkeolojik varlıkları için hiç bir koruma planı yapılmadan imar ve turizme açılması, adalarda delici ve vinçlerle çalışma yapılması bu adaların Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden bugüne uzanan tarihi varlıklarının yok edilmesi demektir. İstanbul 5 numaralı KVKBK iki adadaki inşai faaliyetler sırasında 8.5.2014 tarih ve 154 sayılı kararıyla müze müdürlüğü denetimini şart koşmuş olmasına rağmen inşaat hiç bir denetim olmadan devam etmektedir.
- Verilen inşaat ruhsatları ve turizm yetki belgeleri yasal ve teknik açıdan usulsüzlük, yolsuzluk ve suç unsurlarıyla doludur. Bu nedenle defalarca talep edilmesine rağmen inşaat ruhsatları tarafımıza verilmemekte, her tür düzenleme ve belge gizlenmeye çalışılmaktadır.
Yassıada’ya yapılacak otel ve kongre merkezi projesinin adayı tahrip ettiğini savunan bir grup, dün adaya çıkarma yaptı. Demokrasi ve Özgürlük Adası olarak adlandırılan projenin Yassıada üzerindeki Ortaçağ’dan kalma Bizans eserlerini, askeri mahkeme binalarını ve hapishaneleri tahrip ettiğini iddia eden grup ile inşaat çalışanları arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.
Adnan Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada’ya Mesa İnşaat tarafından yapılan otel ve kongre merkezi projesinin tarihi eserlere zarar verdiğini savunan bir grup, dün Büyükada’dan kiraladıkları tekne ile hareket etti. Projenin sorumlusu Selim Rıdvan Güngör, yaptıklarının yasal olduğunu ve gerekli tüm izinlerin alındığını belirtti.
“Ahlaka uygun değil”
İBB Meclisi CHP Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever, “Burada yapılan hukuka uygun olabilir ama ahlaka uygun değildir. Bir gecede çıkan Torba Yasa ile hukuku kendilerine göre düzenlediler. Adada 4. yüzyıla dayanan tarihi eserler, manastır kalıntıları ve 19. yüzyılda yapılan bir şato yer alıyor. Buraya gelen heyetin hazırlayacağı raporu TBMM ve Başbakanlık’a göndererek tarih yıkımının durdurulmasını sağlamak istiyoruz” dedi.
Mimarlar Odası temsilci Mücella Yapıcı ise, “Açtığımız dava devam ediyor ama yürütmeyi durdurma kararı verilmedi. Yıkımın ilerlememesi için çalışmalar durmalı. Yapılan tahribatı onaramayız ama büyümesini engelleyebiliriz” dedi.
CHP, imara açılan Yassıada ve Sivriada’da projelerin büyük tahribat yarattığı gerekçesiyle TBMM’ye önerge verdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik tarafından yanıtlanması talebiyle soru önergesi veren CHP milletvekili Onursal Adıgüzel, “Burada yapılan tarihe saygısızlıktır” dedi. İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi adına 1998’de Yassıada’yı inceleyen Prof. Dr. Erendiz Özbayoğlu ise inşaat için binden fazla ağacın kesildiğini ve tahribatın kendisini çok üzdüğünü belirtti.
Firma yetkilileriyle gerginlik yaşandı
Adalar Savunması, Arkeologlar Derneği ve Mimarlar Odası temsilcileri, İstanbul Adalarında yaşayanlar, İBB Meclis üyeleri, CHP milletvekili Onursal Adıgüzel, HDP milletvekili Prof. Dr. Beyza Üstün’ün de aralarında bulunduğu gruba Mesa İnşaat yetkilileri önce tepki gösterdi. Daha sonra iki taraf arasında anlaşma sağlandı.
‘İNŞAATLAR YASADIŞIDIR’
Adalar Savunması’nın açıklamasında Yassıada ve Sivriada’da yürütülen inşaatlarla ilgili şu tespitlere yer verildi:
- Sivriada ve Yassıada hakkında Adalar halkının takipçisi olduğu davalar ve hukuki süreç devam etmesine rağmen içine Yassıada ve Sivriada’da başlatılan inşaat süreci yasadışıdır.
- Yassıada ve Sivriada’nın imara açılmasının doğal ve kültürel yaşam için geri dönülmesi mümkün olmayan sonuçları olduğu mahkemelere sunulan çeşitli bilirkişi raporlarıyla gösterilmesine rağmen, bilirkişi raporlarını ve uzman görüşlerini yoksayan bu inşaat süreci bir doğal hayat ve kültür katliamıdır.
- Yassıada ve Sivriada’nın kültürel ve arkeolojik varlıkları için hiç bir koruma planı yapılmadan imar ve turizme açılması, adalarda delici ve vinçlerle çalışma yapılması bu adaların Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden bugüne uzanan tarihi varlıklarının yok edilmesi demektir. İstanbul 5 numaralı KVKBK iki adadaki inşai faaliyetler sırasında 8.5.2014 tarih ve 154 sayılı kararıyla müze müdürlüğü denetimini şart koşmuş olmasına rağmen inşaat hiç bir denetim olmadan devam etmektedir.
- Verilen inşaat ruhsatları ve turizm yetki belgeleri yasal ve teknik açıdan usulsüzlük, yolsuzluk ve suç unsurlarıyla doludur. Bu nedenle defalarca talep edilmesine rağmen inşaat ruhsatları tarafımıza verilmemekte, her tür düzenleme ve belge gizlenmeye çalışılmaktadır.
YORUM YAZIN