Header Ads

TGS, TGC ve Basın Konseyi, Hürriyet gazetesine yapılan saldırıyı kınadı

cihan

Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi, Hürriyet gazetesine yapılan saldırıyı kınadı.

TGS

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) de yaptığı yazılı bir açıklama ile Hürriyet gazetesine yapılan saldırıyı kınadı. Açıklamada, "Erdoğan’ın medyayı sistematik olarak hedef göstermesi sonucu yaşanan bu olay, tehlikeli bir gidişin habercisidir." denildi.

TGS'nin konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Basan değil basın kazanacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın harekete geçirdiği bir grubun, Hürriyet’e yönelik saldırısını lanetliyoruz. Erdoğan’ın medyayı sistematik olarak hedef göstermesi sonucu yaşanan bu olay, tehlikeli bir gidişin habercisidir. Seçim stratejisini çatışma, kutuplaşma ve gerginlik üzerine kurduğu anlaşılan Saray, şiddetle arasına mesafe koymalıdır. Türkiye halkının siyasilerden beklentisi medyayı değil silahları susturmasıdır."

TGC

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Hürriyet gazetesine yapılan saldırıyı kınadı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Basın özgürlüğünün olmadığı bir toplumda demokrasiden söz etmek de mümkün değildir. Cumhurbaşkanı'nın ve geçici iktidarın her türlü sorunun kaynağını gazetecilerde araması toplumsal barışın bozulması için tehlikeli bir yol açmıştır." denildi.

TGC'nin saldırıya ilişkin yaptığı açıklama şöyle: "Düşünceyi ifade özgürlüğünü benimsemekte zorlanan siyasilerin gazeteleri ve gazetecileri sürekli hedef göstermeleri Türkiye'de basın özgürlüğü konusundaki endişeleri giderek büyütmektedir. Son olarak dün gece yarısı Hürriyet gazetesi önünde toplanan bir grup tekbir getirerek Hürriyet Gazetesi'ni tehdit etmiş, taşlı, sopalı saldırıda bulunmuştur.

Gazetecileri ve gazeteleri korumak devletin bir başka deyimle iktidarın sorumluluğudur. Basın özgürlüğünün olmadığı bir toplumda demokrasiden söz etmek de mümkün değildir.

Cumhurbaşkanı'nın ve geçici iktidarın her türlü sorunun kaynağını gazetecilerde araması toplumsal barışın bozulması için tehlikeli bir yol açmıştır. Kısa zamanda bu yoldan dönülmesini bekliyoruz. Hürriyet Gazetesi'ne yapılan saldırıyı kınıyoruz. Hürriyet Gazetesi'ne ve çalışanlarına 'geçmiş olsun' diyoruz.

Medya kuruluşlarına ve gazetecilere yönelik saldırıyı yapanlara karşı bugüne kadar sürdürülen 'cezasızlık' tavrının bu son olayda artık uygulanmayacağını umuyoruz.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu 'bağımsız ve bağlantısız' basının bu tür baskılardan yılmayacağını, kamuoyunun özgürce gerçekleşmesi için uğraş vermeye devam edeceğini hatırlatır ve geçici iktidarla parlamentoyu sorumlu davranmaya davet eder."

BASIN KONSEYİ

Basın Konseyi, Hürriyet gazetesine yapılan saldırıyı kınadı. Açıklamada, “Halkın haber alma hakkı, ifade ve basın özgürlüğünün yerine getirilmesi için çalışan medyaya bu tür saldırıların demokrasilerde asla yeri yoktur.” denildi.

Hürriyet gazetesinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemleriyle ilgili haberini beğenmeyen bir grup, gazete binası önüne gelmiş ve saldırıda bulunmuştu.

Basın Konseyi, Hürriyet’e yapılan saldırıyı kınadı. Herkesin eleştiri hakkının bulunduğunu ancak şiddetin bu kapsamda olamayacağı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Hürriyet gazetesinin merkez binasına dün gece, bir haberin veriliş şekline karşı herkesin gözü önünde, 200 kişilik grupça yapılan taşlı-sopalı, kırıcı-dökücü saldırıyı kabul etmek mümkün değildir.

Hukuk dışı tüm eylemlerin dün olduğu gibi bugün de karşısındayız.

Eleştiri hakkı ifade özgürlüğünün vazgeçilmez bir unsurudur ve herkesin eleştirmeye hakkı vardır.

Fakat bu hakkın küfür ve hakaret etme özgürlüğünü içermediği gibi, hele fiili kuvvete başvurma olanağını tanımadığı açıktır. Bu bakımdan, ancak suç işlenmeden, her türlü eleştiri hakkının kutsal olduğuna inanıyoruz.

Ne var ki, devletin en ücra köşelerinde bile önüne geçilmesi gereken yıkıcı eylemlerin bir örneği, dün gece İstanbul kent merkezindeki en büyük medya organının ana binasına gerçekleştirilmiştir.

Bu noktada, basın özgürlüğünü güvence altına almakla yükümlü olan devletin, Anayasamız ve tarafı olduğumuz uluslararası insan hakları antlaşmaları uyarınca, bu tür saldırıları önlemek ve bunu başaramadığı takdirde, ivedilikle sonlandırmak konusunda sorumlu olduğunu hatırlatırız.

Bu tür saldırıları provoke eden veya destekleyen kişilerin de ifade özgürlüğünün sınırlarını aştığını ve devletin haklarında gerekli hukuki yolları işletmekle sorumlu olduğunu duyururuz.

Hürriyet gazetesinin merkez binasına yapılan saldırı karşısında herkes durup düşünmelidir.

Halkın haber alma hakkı, ifade ve basın özgürlüğünün yerine getirilmesi için çalışan medyaya bu tür saldırıların demokrasilerde asla yeri yoktur.

Siyasilerin kışkırtıcı söylemlerden arınarak, halka sağduyu çağrısı yapmalarını istiyoruz.

Faillerin bir an önce yakalanmasını, benzeri saldırıların yaşanmaması için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını ve zor günlerden geçen ülkemizde sağduyunun egemen olmasını; barışın, huzurun gelmesini bekliyoruz.”

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.