Header Ads

Kılıçdaroğlu: İradesini bir kişiye ipotek etmiş biri hükümet kuramaz, ülkeyi de yönetemez

cha foto: chp-flickr

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım seçimleri için kaygılı olduklarını söyledi. Adana’daki programı kapsamında Ceyhan’da partililere hitap eden Kılıçdaroğlu, “Hepimizin kaygısı var. Bu seçimler sıradan seçimler değil. Diğer seçimler gibi değil. Bu seçimlerde sandığa giderken oturup bütün vatandaşlarımızın düşünmesi lazım. Bir yıl değil, iki yıl yıl değil, beş yıl değil; 13 yıldır iktidardalar. Tek başlarına yönetiyorlar ülkeyi. Ülkeyi hangi hale getirdiklerini gördünüz. 78 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Sen bu ülkede huzur, işsizlik olmasın, analar ağlamasın mı istiyorsun? Sen bu ülkede taşeron işçilik olmasın mı istiyorsun? O zaman bir tek yolu var bu işin. Sandığa gideceğiz ve CHP’ye oy vereceğiz.” dedi.

YETKİYİ SARAYDAN DEĞİL HALKTAN İSTERİM

7 Haziran seçimlerinden Başbakan Ahmet Davutoğlu’na görev verildiğini hatırlatan CHP Genel Başkanı, “Hükümeti kuramadı. İradesini saraya ipotek etmiş biri zaten hükümet kuramaz. İradesini başka bir iradeye ipotek etmiş bir kişi ülkeyi de yönetemez. Normalde Anayasa ve teamüllere göre yetkinin bizlere verilmesi gerekiyordu. Ama vermediler. Sanıyorlardı ki biz ağlayacağız, sızlayacağız. Ben yetkiyi saraydan değil halktan isterim.” diye konuştu.

Çiftçinin perişan, toprakların bereketli olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Emeği var çiftçinin, alınteri var. Ektiği ürünün karşılığını alamıyor. Zarar ediyor sürekli. Çiftçiye gittiğimiz her yerde destekledim. Bütün girdiler; gübresinden mazotuna kadar… Dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyor. Çiftçi kardeşimin düşünmesi lazım. ‘Ben neden dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyorum’ Efendim bizde petrol yok. Diğer ülkelerde petrol yok. Orada daha düşük bir bedelle mazotu kullanırken neden Türkiye’de dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyor. Neden bütün benzin istasyonları vergi birer vergi dairesine dönüşmüş vaziyette. Çiftçi kardeşime sesleniyorum. Senin derdinin nasıl çözüleceğini de çok iyi biliyorum. Senin alın terinin güvencesi benim, CHP’dir. Bunu çok iyi bil çiftçi kardeşim. Sana 7 Haziran’da mazotu 1,5 liradan vereceğim, diyordum. Ama bunların iktidarında dolar tut tutabilirsen, yükseldi. Şimdi sözüm söz: 1,8 TL.’den vereceğim.” şeklinde konuştu.

"GENÇLERİ OLAĞAN ŞÜPHELİ OLARAK GÖRÜYORLAR"

Gençlerin üniversiteyi okuduktan sonra işsizlikle karşı karşıya geldiğine dikkat çeken CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti: “İşsizliği çözmemiz lazım. Gencecik çocuklarımız neden kahve köşelerinde otursunlar. Neden babalarından, annelerinden harçlık ister hale gelsinler. Söz veriyorum, işsizliği de bitireceğiz. Üreten Türkiye olacak. Herkesin ürettiği ve kazandığı bir Türkiye olacak. Gençlere yasak getiriyorlar. Meydanlarda, internette, düşünceyi açıklarken yasak; çünkü onlar gençleri olağan şüpheli olarak görüyorlar. Gençlere sözüm var; olağan şüpheli değil, bu ülkeni umudu olarak sizleri görüyorum.”

“Türkiye’nin sorunlarını hangi parti çözer ?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Adalet ve Kalkınma Partisi'nin memleketi hangi hale getirdiği beli. Milliyetçi Hareket Partisi her şeye 'hayır' diyor. HDP denklemin dışında. Geriye bir parti kalıyor; o da Cumhuriyet Halk Partisi. Terörü bitirecek, birlik ve bütünlüğü sağlayacak parti CHP’dir. Onlar köşeyi döndüler halk yoksullaştı. CHP iktidarında hiçbir siyasetçi köşeyi dönmeyecek, halk zenginleşecek. Her yerde rahatlıkla söyleyebilirsiniz: Davutoğlu saray için Kılıçdaroğlu halk için çalışır.” dedi.

Mitingde Kılıçdaroğlu'na gençler tarafından Ceyhanspor'un forması hediye edildi. CHP lideri daha sonra barış güvercini uçurup, çay bahçesinde emeklilerle tokalaştı.

Kılıçdaroğlu, bir otelde düzenlenen Adana iş dünyası ile buluşma  toplantısında, Türkiye'nin gelişebilmesi ve bilgi toplumu olması için hukukun  üstünlüğü, üretimin yaygınlaştırılması, güçlü bir sosyal devlet ve sürekli  kendisini yenileyen reformlar yapılmasını içeren 4 ayaklı bir stratejik plana  sahip olması gerektiğini belirtti.

Türkiye'nin Güney Kore'den önce otomobil üretirken bugün geride  kalmasının tek sebebinin geleceği okuyamayan siyasetçiler olduğunu ifade eden  Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminin devamlı değişmesinin ülkenin geleceğini olumsuz  etkilediğini  kaydetti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Eğitilmemiş bir toplumun büyüme şansı  yoktur. Bizim eğitim sistemimize dönüp bir bakın iş dünyasının değerli insanları.  13 yılda 12 kez bir ülkenin eğitim politikası değişirse orada eğitim politikası  yok demektir. Milli değerleri korumak açısından milli olan eğitim, evrensel  değerleri de dışlamamalıdır" dedi.

Anadolu'da cazibe merkezleri yaratılmaması halinde herkesin İstanbul'a  gideceğini, İstanbul'un da yaşanmaz bir kent haline geleceğine dikkati çeken  Kılıçdaroğlu, bu yönde geliştirdikleri Merkez Türkiye projeleriyle Anadolu'da 2  milyon kişiye yeni istihdam, kişi başına ortalama gelirin de 2035'e kadar 30 bin  doların üzerine çıkarılmasını sağlayacaklarını anlattı.

- Kısa vadeli siyasetin dış politikaya etkisi

Kısa vadeli düşünen siyasetçinin ülkenin geleceğini körelteceğini, bu  tür siyasetçinin kesinlikle iktidara taşınmaması gerektiğini ifade eden  Kılıçdaroğlu, bu tür siyasetin sadece içeride değil dış politikada da başa bela  açacağını bildirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Buyrun Suriye. Ne işimiz var bizim Suriye'de. Neden biz tırlarla  silah gönderiyoruz oraya. Neden insanlar orada birbirlerini öldürüyorlar. Neden 2  milyonu aşkın Suriyeli bizim topraklarımızda. Sayın Merkel gelecek şimdi. Niye  geliyor biliyor musunuz. 'Aman Suriyeliler bize gelmesin. Biz size para verelim,  kampları Türkiye'de kurun'. Bize açıkça rüşvet teklif ediyorlar. 'Kampları siz  burada kurun, bunlar gelmesinler.' Avrupa'da başkentlere gittim. 'Suriye'nin bu  hale gelmesinden sadece biz değil siz de sorumlusunuz' dedim. Suriye'de savaş  olurken kılınız kıpırdamadı. Ne zaman ki Suriyeliler sizin kapınıza dayandı 'Vay  efendim Suriyeliler buraya nasıl gelir.' Bakın hiç bir Suriyeli 'ben Suudi  arabistan'a, Katar'a gideceğim' demiyor. Nereye, yönünü Avrupa'ya uygar dünyaya  çevirmiş. Eğer insanlar daha iyi yaşam koşullarını yakalamak için yola  çıkmışlarsa yani ölümü göze almışlarsa önüne duvar da koysanız bunlar o duvarı  aşıp geleceklerdir."

Türkiye'nin bu sorunun temel anahtarı durumunda olduğunu ancak yanlış  yaptığını savunan Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinde ilk kez 5 ülkede  büyükelçiliklerinin olmadığını eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, "Göndermek istiyoruz 'Almayız. Türkiye'yi defterden  sildik' diyorlar. Mısır ile ne alıp veremediğimiz var. O ülkelerin doğrudan  içişlerine müdahale ettik ve bunun faturası kime çıktı. Toplumun tamamına çıktı.  İç politikada hata yaparsanız toplumun bir kesimi o hatayı öder. Dış politikada  hata yaparsanız o hatayı toplumun tüm kesimleri öder ve şu anda hepimiz o hatanın  bedelini ödüyoruz" diye konuştu.

- Ortadoğu "Bataklığı"

Kılıçdaroğlu, dış politika barış endeksli ve ülke çıkarları üzerine  inşa edilseydi, Ortadoğu'da çok önemli kazanımların olacağını ama bunun  yapılmadığını kaydetti.

Sanki PKK yetmezmiş gibi bir de DAEŞ'in ortaya çıktığını anlatan Kemal  Kılıçdaroğlu, "Ortadoğu bataklığından Türkiye'nin süratle çekilip çıkması lazım.  Sayın Davutoğlu'na da söyledim. Dış politikanın 180 derece değişmesi lazım. Biz  dış politikayı ülkenin çıkarları üzerine inşa ederiz" dedi.

- Teşvik sistemi

Kılıçdaroğlu, teşvik sisteminin kesinlikle değişmesi gerektiğini  belirterek, bu sistemin vizyon üzerine inşa edilmesi gerekirken Türkiye'de oy  hesabıyla yapıldığını belirtti.

Bölgesel olduğu gibi ileri teknolojiyi ülkeye getiren sektörlere  yatırımcılara olağanüstü teşvikler sağlanması gerektiğini ifade eden  Kıılçdaroğlu,  şöyle konuştu:

"Sadece yatırım süreci değil, yatırım sonrasında da bu teşviklerin  olması lazım. Bir iş adamı dedi ki 'ben Türkiye'de çip üretmek istiyorum. 1  milyar dolara ihtiyacım var'. Emin olun ben Başbakan olsaydım 1 milyar doları  gözü kapalı verirdim. Türkiye çip üretecekse teknolojide önemli bir sıçrama  yapmış olacaktı. Ama biz teşvik politikasını farklı amaçlarla, oy hesabıyla  yapıyoruz. En tehlikeli olan budur."

Türkiye'de iki Trakya bölgesi kadar bir alanın ekilmediğini, ülkenin  tarımda planı olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ülkenin saman ithal eder hale  geldiğini, çiftçinin tarım topraklarını borçları nedeniyle sattığını aktardı.

Türkiye'nin sadece orta gelir tuzağında değil orta teknoloji tuzağında  da olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, hükümet kurma çalışmalarında tüm iyi niyet  ve açıklıklarına rağmen hükümetin kurulamadığı kaydetti.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Sizi seçime zorlayan bir iradeyi  tekrar iktidara taşımayın. Bir kişiye görev verilmiş ve yapamamışsa ona sorulması  gerekiyor. Neden kuramadın" dedi.

- Makul şüphe ve yabancı sermaye

Kılıçdaroğlu, bu seçimlerin takım tutar gibi bir siyasal partinin  tutulması gereken seçim olmaktan çıktığını, seçimde demokrasinin, hukukun  oylanacağını ifade etti.

Bu toplantıdan önce otelde iş adamlarıyla bir başka toplantı yaptığını  paylaşan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Makul şüpheyle eğer kötü niyetli biri olsaydı bizi tutuklayabilirdi  orada. Ben hariç. Benim dokunulmazlığım olduğu için. Makul şüpheyle içeri  atabilir, dosyanıza gizlilik kararı koyabilir, sizi hapse atabilir ve sizin  avukatınız sizin neden tutuklandığınızı bilemez. Böyle bir hukuk olur mu. Yabancı  sermaye gelsin Türkiye'de yatırım yapsın. Niye gelsin."

- Asgari ücretin kaynağı

Kılıçdaroğlu, bin 500 lirayla kadar asgari ücretin tamamının vergiden  muaf ederek iş adamlarını üstüne gelen yükü birinci planda düşürdüklerini, iş  adamlarına vergi ve prim borcu olmamak şartıyla ödedikleri vergi ve prim kadar  bir yıl süreyle sıfır faizli kredi açacaklarını anlattı.

Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Kaç lira ödediniz pirim ve vergi. 100 lira mı. Size 100 lira  değerinde bir yıl kredi açacağım. Yatırım yapacaksınız. Bundan daha çok karlı  çıkan devletin kendisi. Şu anda tahsil edilemeyen 132 milyar lira vergi ve  sigorta borcu var. Bunu devlet tahsil edemediği için yüzde 14'ten borçlanıyor.  Siz sıfır faizli krediyi almak için prim ve vergi borcunuz olmayacak. Demek ki  tahsilat sorunumuz olmayacak. Daha fazla vergi ödeyeceksiniz daha fazla kredi  alacaksınız. İstihdam yaratacaksınız."

- Terör

Terör sorunun çözülmesi gerektiğini belirten ve  CHP Genel Başkanı  olarak 30 yıllık deneyimle bu sorunun silahla çözülemeyeceğini söylediğini  aktaran Kılıçdaroğlu, "Bu sorun toplumsal uzlaşmayla, TBMM'de çözülür. Çözümün  anahtarı birinci sınıf demokrasi ve daha fazla özgürlüktür. Sorunu çözmek için 4  temel ilke vardır. Samimi ve dürüst olacaksınız. Gizli kişisel ajandanız  olmayacak. Halka hesabını veremeyeceğiniz vaatlerde bulunmayacaksınız. Topluma,  muhalefet partilerine bilgi vereceksiniz" diye konuştu.

IŞİD'in 49 kişiyi rehin alırken terör örgütü bile denmediğini,  "Yaramaz çocuklar" ifadesinin kullanıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, şu  değerlendirmelerde bulundu:

"Nasıl yaramazlarsa bizden 102 kişiyi öldürdüler. 102 vatandaş öldü  ortada sorumlusu yok. Siyasi sorumlusu yok bu işin. Letonya'da alışveriş  merkezinde çatı çöküyor, bakan istifa ediyor. Bizde önlem almadıklarını, güvenlik  açığı olmadığını söylüyorlar. 102 kişi hayatını kaybediyor. Ortada sorumlu yok.  Sorumlu kim. IŞİD. Zaten IŞİD'in hedefi oradaki insanları öldürmek."

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.