Header Ads

CHP, Erdoğan ve Davutoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu

cha

CHP'nin Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, il valileri, MİT ve ilgili kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Gerekçe olarak ise "2009-2015 yılları arasında terör örgütüne yardım etmek" gösterildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu adına gerçekleştirilecek soruşturma sonucunda ortaya çıkacak kanıtlar çerçevesinde şüpheliler hakkında kamu davası açılması ve haklarında özel soruşturma usulü bulunan şüpheliler ile ilgili gerekli işlemin gerçekleştirilmesi talep edildi.

Suç duyurusuna "Oslo mutabakatı ve ses kayıt çözümü, Başbakan Yrd. Bülent Arınç’ın yazılı soru önergesi yanıtı. Terör örgütü liderlerinin görüşmelere dair açıklamaları. Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Beşir Atalay, Yalçın Akdoğan ve Efkan Ala’nın açıklamaları. Operasyon taleplerinin valilerce reddedilmesini içeren haber ve resmi belge örnekleri" eklendi.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 2002 yılında iktidara gelmesinden sonra, PKK’nın zaman içinde toparlanmasının önemsenmediği ve örgütün yeniden eylem sürecine geçmesinin gözardı edildiğini dile getiren Tezcan, suç duyurusu dilekçesine şöyle devam etti:

"Eylemlerdeki artış nedeniyle 2005 yılından itibaren AKP hükümetleri, 'Kürt Açılımı, Barış ve Kardeşlik Süreci, Açılım Süreci, Çözüm Süreci vs.' gibi adlarla terör örgütüyle eylemlerin sona erdirilmesi anlamında diyalog trafiğini başlatmıştır. Bu noktada PKK terör örgütünün hükümlü lideri Abdullah Öcalan ile bağlantı kurulmuş ve 2011 yılında Oslo’da terör örgütü yöneticileri ile kamu görevlilerinin kapsamlı görüşmeler yaptığı kamuoyuna sızan bilgilerle anlaşılmıştır. Bu görüşmelerde en dikkat çekici unsur, bizzat dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevlendirildikleri anlaşılan MİT mensuplarının, örgütün yüklü miktarda patlayıcı maddeyi kent merkezlerinde depoladıklarına dair tespitleridir. Birçok ülkede terörün sona ermesi adına diyalog süreçlerinin yaşandığı bir vakıadır. Lakin dünya örneklerine bakıldığında terör örgütünün legal yapılanmalarının muhatap alındığı, örgütün silah bırakma iradesi somut olgularla ortaya çıkmadan görüşme trafiğinin derinleştirilmediği ve keza bu süreçte güvenlik politikasının sürdürüldüğü, yani örgütün silahlı kanadıyla mücadele edildiği ve eylemlerine göz yumulmadığı görülmektedir."

Tezcan, 'devlet olmanın en önemli gereklerinden birinin toplumsal barışı bozacak girişimlere karşı önlem almak olduğunu' vurguladığı dilekçede ayrıca şunları ifade etti:

"Bu bağlamda terör örgütünün sıkı bir takibi gerekli olduğu halde bundan kaçınılması, terör örgütüne eylem hazırlığı için adeta ortam hazırlanması suçtur. Kaldı ki yaşanan olaylar dolayısıyla yüzlerce sivil yurttaşın yaşamını yitirmesine ve yine yüzlerce güvenlik görevlisinin şehit olunmasına neden olunması son derece üzücüdür. Şüphelilerin devlet hiyerarşisi içinde başbakanlarca verilen talimatlar çerçevesinde terör örgütüne gereken müdahalede bulunmayarak ve eylem hazırlığını görmezden gelmek suretiyle silahlı terör örgütüne yardım suçunu işlediklerinden, haklarında cezai işlem yapılması gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenler ile Cumhuriyet Başsavcılığınızca kamu adına gerçekleştirilecek soruşturma sonucunda ortaya çıkacak kanıtlar çerçevesinde şüpheliler hakkında kamu davası açılması ve haklarında özel soruşturma usulü bulunan şüpheliler ile ilgili gerekli işlemin gerçekleştirilmesini arz ve talep ederim."

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.