Adalet Bakanı Bozdağ ve Aile Bakanı Ramazanoğlu hakkında verilen gensorular reddedildi
ajanslar
TBMM Genel Kurulu’nda, HDP’nin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkındaki gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Bozdağ hakkında verilen Gensoru Önergesi’nin gündeme alınması AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.
HDP Grubu adına önerge üzerinde konuşan Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Bozdağ’ın “Adalet Bakanı” sıfatını taşımadığını ve adaletten bihaber olduğunu savundu. Beştaş, bir uçak yolculuğunda sohbet ettiği yargı mensubunun “17-25 Aralık’tan sonra HSYK’ye geldiler, bizi otobüslere doldurup götürdüler” dediğini belirtti.
CHP adına konuşan Aydın Milletvekili Bülent Tezcan Türkiye'de siyasetin yargıya müdahalesi ve yargı bağımsızlığının tartışılması gerektiğini ifade eden Tezcan, AKP iktidarında yargının, siyasetin tahakkümü altına girdiğini savundu.
"Dün cemaat yargısı böyle yapıyordu. Hükümet ile cemaatin ittifakı yargıyı kontrol altında tutuyordu, bugün de hükümet yargısı" diyen Tezcan, "Şimdi Sayın Bakan tweetlerini silmiş. Geçmiş dönemle ilgili tweetlerin hesabını veremediği için silmiş. Bir adalet bakanı 'sahte tweet var' diyerek onu silmek zorunda kalıyorsa ve o ülkede adalet bunu ortaya çıkaramıyorsa bu bile Adalet Bakanı için verilen gensorunun ne kadar yerinde olduğunun göstergesidir." diye konuştu.
Bülent Tezcan, Adalet Bakanı Bozdağ'ın geçmiş yıllardaki konuşmalarını okuyarak, Bozdağ'ın farklılık gösteren tutumunu eleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin, Gerçek Gündem internet sitesindeki haber nedeniyle sorumlular hakkında kanuni işlem yapılmasını istediğine dair "gizli" ibareli bir yazıyı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiğini öne süren Tezcan, "Bu tam da Anayasa'nın 138. maddesindeki talimat değil mi? Daha başka talimat olması için ne söylemesi gerekiyor." dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ'ın yargıya müdahale etmek gibi kötü alışkanlığı bulunduğunu, hakkında yargıya müdahaleden 2 fezleke hazırlandığını iddia eden Tezcan, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı'nın, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararına 'yanlış' deyip, buna karşı 'uymayın' telkinlerine ne yazık ki Adalet Bakanı uydu. HSYK Başkanı sıfatıyla yargı organının başında olan, yargı bağımsızlığını korumakla yükümlü olan Adalet Bakanı, 'mahkeme yetkisini aşmıştır' dedi. Bunun bir tane anlamı vardır. Mahkemeyi Anayasa Mahkemesi kararına isyana teşvik etmektir. Böyle bir adalet bakanı, hukuk sistemi olur mu?"
Tezcan, Bozdağ'ın İzmir'de çete ve yolsuzluk soruşturmasında ve MİT tırları soruşturmasında yargıya müdahalede bulunduğunu savunarak, meslekten ihraç edilen savcı Zekeriya Öz'ün yeri değiştirildiğinde de Bozdağ'ın "Ben hukukçu olarak rahatsızım, devam eden davalarla ilgili o savcının mazereti yoksa, süresi dolmadıysa davayı etkiler, savcıların değiştirilmesine karşıyım. Sürece müdahale anlamı taşır" dediğini söyledi. Tezcan, "Sayın Bakan, bir yol tuttur, ibre tuttur. Arkandan yılan gitse takip edemeyecek, beli kırılacak. Dün öyle söyledin, bugün böyle söyledin. Hangisi doğru?" değerlendirmesinde bulundu.
Geçmişte Fethullah Gülen’i öven sözleri hatırlatan muhalefet partili milletvekillerine Bozdağ konuşmasında, “Benim geçmişte bahsettiğim bazı sözleri alıp burada kullanmak bir şey ifade etmez. Ben de geçmişle ilgili çok şey söylerim. Ben size çok laf söylerim. Siz de bana çok laf söylersiniz” diye yanıt verdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuşmasını yaparken CHP’li milletvekilleri cep telefonlarından Bakan Bozdağ’ın Fethullah Gülen ile ilgili attığı tweetleri gösterdi.
Yapılan oylamada MHP de Bozdağ lehine oy kullandı. Önergesi AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, HDP'nin; "çocuklara yönelik cinsel istismarı ve kadınlara yönelik şiddeti önlemede ihmali bulunduğu" iddiasıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmaması görüşüldü.
Gensoru görüşmelerinde CHP adına konuşan Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, muhalefetin yaptığının birilerini karalamak değil, gerçeği aramak olduğunu söyledi. Yüceer, "Bu çocukların anaları, babaları güvenmişler çocuklarını emanet etmişler. Siz gözünüz gibi bu çocuklara bakacakken onların istismara uğramasına seyirci kaldıysanız biz bunun hesabını sorarız, sormak da zorundayız. Birileri kalkıp bu çocukları, ailelerini sarıp sarmalayacağı yerde 'bizimkiler aman zarar görmesin' diye sarmalıyorsa bunun hesabını sormak zorundayız." dedi.
Yüceer, "Devlet görevlilerinin, Hükümet yetkililerinin görevi, Ensar Vakfının savunmasını yapmak değildir. 'Önce çocuklar' denileceği yerde, sorumluların gereken cezayı alması gerektiği yerde 'Yok canım, karalamayın. Hizmete bakın' demek gerçekten sizin vazifeniz değildir. Mevzu çocuksa, çocuk istismarıysa bunun dini, diyaneti, siyaseti olmaz; bunun bendeni, sendeni olmaz; bunun şucusu, bucusu olmaz." ifadesini kullandı.
Karaman'daki çocuk istismarı ortaya çıktıktan sonra, bir hafta içinde Niğde, Gaziantep, Diyarbakır, Ankara, Bursa ve Sivas'ta yeni istismar olaylarının ortaya çıkarıldığını ifade eden Yüceer, çocuk istismarına karşı yapılabilecek en kötü şeyin olayın örtbas edilmesi olduğunu söyledi.
Bakan Ramazanoğlu'na seslenen Yüceer, "İstifa etmelisiniz Sayın Bakan. Karaman'da bu vahşete seyirci kalan valinin, vakıfları, yurtları denetlemeyen il milli eğitim müdürünün aklından istifa bile geçmiyor. Bu yüzden istifa edin, güzel bir örnek oluşturun ya da özür dileyin. Deyin ki 'bir çocuk kendini koruyamaz, bu görev yetişkinlerindir, devletindir ve ben bu görevimi yerine getiremedim.' İstifa edin, en azından çözüme katkı sunabilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Sonuç üzerine AKP'li milletvekilleri Bakan Ramazanoğlu'nu tebrik etme kuyruğuna girdi.
TBMM Genel Kurulu’nda, HDP’nin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkındaki gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Bozdağ hakkında verilen Gensoru Önergesi’nin gündeme alınması AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.
HDP Grubu adına önerge üzerinde konuşan Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Bozdağ’ın “Adalet Bakanı” sıfatını taşımadığını ve adaletten bihaber olduğunu savundu. Beştaş, bir uçak yolculuğunda sohbet ettiği yargı mensubunun “17-25 Aralık’tan sonra HSYK’ye geldiler, bizi otobüslere doldurup götürdüler” dediğini belirtti.
CHP adına konuşan Aydın Milletvekili Bülent Tezcan Türkiye'de siyasetin yargıya müdahalesi ve yargı bağımsızlığının tartışılması gerektiğini ifade eden Tezcan, AKP iktidarında yargının, siyasetin tahakkümü altına girdiğini savundu.
"Dün cemaat yargısı böyle yapıyordu. Hükümet ile cemaatin ittifakı yargıyı kontrol altında tutuyordu, bugün de hükümet yargısı" diyen Tezcan, "Şimdi Sayın Bakan tweetlerini silmiş. Geçmiş dönemle ilgili tweetlerin hesabını veremediği için silmiş. Bir adalet bakanı 'sahte tweet var' diyerek onu silmek zorunda kalıyorsa ve o ülkede adalet bunu ortaya çıkaramıyorsa bu bile Adalet Bakanı için verilen gensorunun ne kadar yerinde olduğunun göstergesidir." diye konuştu.
Bülent Tezcan, Adalet Bakanı Bozdağ'ın geçmiş yıllardaki konuşmalarını okuyarak, Bozdağ'ın farklılık gösteren tutumunu eleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin, Gerçek Gündem internet sitesindeki haber nedeniyle sorumlular hakkında kanuni işlem yapılmasını istediğine dair "gizli" ibareli bir yazıyı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiğini öne süren Tezcan, "Bu tam da Anayasa'nın 138. maddesindeki talimat değil mi? Daha başka talimat olması için ne söylemesi gerekiyor." dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ'ın yargıya müdahale etmek gibi kötü alışkanlığı bulunduğunu, hakkında yargıya müdahaleden 2 fezleke hazırlandığını iddia eden Tezcan, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı'nın, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararına 'yanlış' deyip, buna karşı 'uymayın' telkinlerine ne yazık ki Adalet Bakanı uydu. HSYK Başkanı sıfatıyla yargı organının başında olan, yargı bağımsızlığını korumakla yükümlü olan Adalet Bakanı, 'mahkeme yetkisini aşmıştır' dedi. Bunun bir tane anlamı vardır. Mahkemeyi Anayasa Mahkemesi kararına isyana teşvik etmektir. Böyle bir adalet bakanı, hukuk sistemi olur mu?"
Tezcan, Bozdağ'ın İzmir'de çete ve yolsuzluk soruşturmasında ve MİT tırları soruşturmasında yargıya müdahalede bulunduğunu savunarak, meslekten ihraç edilen savcı Zekeriya Öz'ün yeri değiştirildiğinde de Bozdağ'ın "Ben hukukçu olarak rahatsızım, devam eden davalarla ilgili o savcının mazereti yoksa, süresi dolmadıysa davayı etkiler, savcıların değiştirilmesine karşıyım. Sürece müdahale anlamı taşır" dediğini söyledi. Tezcan, "Sayın Bakan, bir yol tuttur, ibre tuttur. Arkandan yılan gitse takip edemeyecek, beli kırılacak. Dün öyle söyledin, bugün böyle söyledin. Hangisi doğru?" değerlendirmesinde bulundu.
Geçmişte Fethullah Gülen’i öven sözleri hatırlatan muhalefet partili milletvekillerine Bozdağ konuşmasında, “Benim geçmişte bahsettiğim bazı sözleri alıp burada kullanmak bir şey ifade etmez. Ben de geçmişle ilgili çok şey söylerim. Ben size çok laf söylerim. Siz de bana çok laf söylersiniz” diye yanıt verdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuşmasını yaparken CHP’li milletvekilleri cep telefonlarından Bakan Bozdağ’ın Fethullah Gülen ile ilgili attığı tweetleri gösterdi.
Yapılan oylamada MHP de Bozdağ lehine oy kullandı. Önergesi AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, HDP'nin; "çocuklara yönelik cinsel istismarı ve kadınlara yönelik şiddeti önlemede ihmali bulunduğu" iddiasıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmaması görüşüldü.
Gensoru görüşmelerinde CHP adına konuşan Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, muhalefetin yaptığının birilerini karalamak değil, gerçeği aramak olduğunu söyledi. Yüceer, "Bu çocukların anaları, babaları güvenmişler çocuklarını emanet etmişler. Siz gözünüz gibi bu çocuklara bakacakken onların istismara uğramasına seyirci kaldıysanız biz bunun hesabını sorarız, sormak da zorundayız. Birileri kalkıp bu çocukları, ailelerini sarıp sarmalayacağı yerde 'bizimkiler aman zarar görmesin' diye sarmalıyorsa bunun hesabını sormak zorundayız." dedi.
Yüceer, "Devlet görevlilerinin, Hükümet yetkililerinin görevi, Ensar Vakfının savunmasını yapmak değildir. 'Önce çocuklar' denileceği yerde, sorumluların gereken cezayı alması gerektiği yerde 'Yok canım, karalamayın. Hizmete bakın' demek gerçekten sizin vazifeniz değildir. Mevzu çocuksa, çocuk istismarıysa bunun dini, diyaneti, siyaseti olmaz; bunun bendeni, sendeni olmaz; bunun şucusu, bucusu olmaz." ifadesini kullandı.
Karaman'daki çocuk istismarı ortaya çıktıktan sonra, bir hafta içinde Niğde, Gaziantep, Diyarbakır, Ankara, Bursa ve Sivas'ta yeni istismar olaylarının ortaya çıkarıldığını ifade eden Yüceer, çocuk istismarına karşı yapılabilecek en kötü şeyin olayın örtbas edilmesi olduğunu söyledi.
Bakan Ramazanoğlu'na seslenen Yüceer, "İstifa etmelisiniz Sayın Bakan. Karaman'da bu vahşete seyirci kalan valinin, vakıfları, yurtları denetlemeyen il milli eğitim müdürünün aklından istifa bile geçmiyor. Bu yüzden istifa edin, güzel bir örnek oluşturun ya da özür dileyin. Deyin ki 'bir çocuk kendini koruyamaz, bu görev yetişkinlerindir, devletindir ve ben bu görevimi yerine getiremedim.' İstifa edin, en azından çözüme katkı sunabilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Sonuç üzerine AKP'li milletvekilleri Bakan Ramazanoğlu'nu tebrik etme kuyruğuna girdi.
YORUM YAZIN