Header Ads

CHP'li 12 milletvekili Üsküdar Belediyesi aracından yapılan hilafet çağrısına suç duyurusunda bulundu


CHP’li 12 milletvekili, geçtiğimiz günlerde Üsküdar Belediyesi’ne ait bir resmi plakalı araçtan hilafet çağrısı gerçekleştirenler ve Üsküdar Belediye Başkanı, mitingin düzenleyicileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusunda Halep Mitingi adı altında düzenlenen etkinlik esnasında T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı aracın hoparlöründen yapılan halife seçme ve İslam Birliği kurma çağrılarının açıkça ayrımcılığa davet oluşturduğu, laik ve demokratik anayasal düzene, Anayasada belirtilen “laik devlet” ilkesine ve İnkılap Kanunlarına, TCK’nın 257. maddesindeki kamu görevlilerinin “Görevi Kötüye Kullanma” ve 309. maddesinde sayılan “Anayasayı ihlal” suçlarına delil teşkil ettiği savunuldu.

Suç duyurusu sahipleri adına dilekçeyi CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan bugün Üsküdar Savcılığına iletilmek üzere Ankara Cumhuriyet Savcılığına verdi.

Şikayetçi Milletvekilleri ve suç duyurusu şöyle:
1- Kazım ARSLAN
CHP Denizli Milletvekili

2- Sibel ÖZDEMİR
CHP İstanbul Milletvekili

3- Eren ERDEM
CHP İstanbul Milletvekili

4- Hayati TEKİN
CHP Samsun Milletvekili

5- Yakup AKKAYA
CHP İstanbul Milletvekili

6- Akın ÜSTÜNDAĞ
CHP Muğla Milletvekili

7- Ünal DEMİRTAŞ
CHP Zonguldak Milletvekili

8- Kamil Okyay SINDIR
CHP İzmir Milletvekili

9- İrfan BAKIR
CHP Isparta Milletvekili -

10- Fatma KAPLAN HÜRRİYET
CHP Kocaeli Milletvekili -

11- Niyazi Nefi KARA
CHP Antalya Milletvekili

12- Şenal SARIHAN
CHP Ankara Milletvekili


ŞÜPHELİLER :
1- Hilmi TÜRKMEN - T.C. Üsküdar Belediye Başkanı
2- İstanbul ili Üsküdar ilçesinde, 13/12/2016 tarihinde, kamuya açık bir alanda gerçekleştirilen “Halep Mitingi” düzenleyicileri.
3- 13/12/2016 tarihinde, Üsküdar ilçesindeki Halep Mitingi esnasında T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı resmi plakalı araçtan Hilafet ve İslam Birliği çağrısı yapan kişi ya da kişiler.
SUÇ : T.C. Anayasası’nın 2 ve 174. maddelerine aykırı eylem ve işlemlerde bulunmak, Hilmi TÜRKMEN yönünden 5237 Sayılı TCK’nın 257 nci maddesini ihlal, miting düzenleyicileri ve çağrıcılar yönünden TCK’nın 216 ve 217 nci maddelerini ihlal.
SUÇ TARİHİ : 13/12/2016
KONU : 13/12/2016 tarihinde, İstanbul ili Üsküdar ilçesinde, Halep Mitingi adı altında düzenlenen etkinlik esnasında T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı 34 KIU 64 plakalı resmi aracın hoparlöründen yapılan halife seçme ve İslam Birliği kurma çağrılarının açıkça ayrımcılığa, laik ve demokratik anayasal düzene, Anayasada belirtilen “laik devlet” ilkesine ve İnkılap Kanunlarına, TCK’nın 257. maddesindeki kamu görevlilerinin “Görevi Kötüye Kullanma” ve 309. maddesinde sayılan “Anayasayı ihlal” suçlarına delil teşkil etmesiyle ilgili şikâyetimizdir.

AÇIKLAMALAR :
Halep Mitingi, 13/12/2016 tarihinde, İstanbul ili Üsküdar ilçesinde düzenlenmiş, mitingin düzenleyicilerinin hilafet ve İslam Birliği çağrısı içerikli metni, T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı 34 KIU 64 plakalı resmi aracın hoparlöründen seslendirilmiştir. İlgili görüntü kayıtları sosyal medyada yayılmış ve toplumun tepkisine yol açmıştır (Görüntü Kaydı: http://www.birgun.net/haber-detay/uskudar-belediyesi-sponsorlugunda-hilafet-deklarasyonu-en-kisa-zamanda-halifemizi-secmeliyiz-139432.html ).
Kamuya açık bir alanda, açıkça anayasamız ve yasalarımızda tarifi belirtilmiş ayrımcılık karşıtı düzenlemelerin, laik devlet ilkesinin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü demokratik anayasal düzenin, İnkılap Kanunlarının ihlali, bu düzeni ortadan kaldırmaya ve yerine başka bir düzen getirmeye dönük girişim sayılabilecek şu ifadeler bahse konu T.C. Üsküdar Belediyesi aracı hoparlöründen seslendirilmiştir:

“(...) Mısır, Irak, Suriye’de bu kanlı, bu zillete düşmüş günlerden kurtulmamız için en kısa zamanda İslam birliğini tekrar tesis etmeli ve halifemizi seçmeliyiz. ‘Ey müminler, toparlanın, ayrılığa düşmeyin, Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, emrini yerine getirmediğimiz müddetçe İslam dünyasından, zulüm, kan, gözyaşı asla eksik olmayacaktır. Kurtuluş sadece Kur’an’a ve Resulünün izinden gitmeye bağlıdır. Yoksa bir araya geldikçe ağlar dualar eder gideriz. Bundan kurtulmanın yolu Kur’an’a ve sünnete sımsıkı sarılmaktan, okumaktan, çalışmaktan ilme, irfana ve medeniyete sarılmaktan geçmektedir. Çözüm ve çare bellidir. Cenab-ı Hak bizi bu gaflet uykusundan uyandırsın. Cenab-ı Hak bizlere feraset, basiret ve dirayet versin. Buradan Üsküdar’dan kardeşlerimizle bir daha haykırıyoruz. Ey Kâfirler, ey emperyalistler, ey Siyonistler siz bize geçmişte ne yapabildiniz ki?...”

İnanç ve ifade özgürlüğü bir hak olmakla birlikte, anayasal demokratik ve laik düzenin tüm kurum ve kurallarının kamuya açık alanlarda ve kamu olanaklarıyla ilga girişimi hiçbir demokratik ülkede yasal koruma altına alınamaz. Demokratik, laik Cumhuriyetin, hukuk devletine ve seçimlere dayalı parlamenter düzenin yerine Halife esasına dayalı Şer’i kurallar bütününün getirilme girişimi, laik ve demokratik anayasal düzene, Anayasada belirtilen “laik devlet” ilkesine ve İnkılap Kanunlarına, TCK’nın 257. maddesindeki kamu görevlilerinin “Görevi Kötüye Kullanma” ve 309. maddesinde sayılan “Anayasayı ihlal” suçlarına delil teşkil etmektedir.

Bahse konu Halife seçimi çağrılı miting sırasında kullanılan kamu malı ses sistemi ve T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı resmi plakalı araç yoluyla, kamusal alanda işlenecek anayasal düzeni ihlal başta olmak üzere yukarıda sayılan suçlara kamu eliyle bir anlamda göz yumulduğu görülmektedir. Laik Cumhuriyet rejiminin anayasal düzenini açıkça ortadan kaldırmaya ve Halifelik ile şeriat kurallarını İslam Birliği adı altında ülkemizde ve bölgemizde tesis etmeye dönük bu gerici çağrı karşısında T.C. Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi TÜRKMEN öncesinde resmi araç tahsisine ve resmi araç içinden hilafet anonsuna müsaade etmesi nedeniyle açıkça görevi kötüye kullanma suçunu işlemiştir.

Ayrıca, “Halep Mitingi” düzenleyicileri, miting esnasında T.C. Üsküdar Belediyesine kayıtlı resmi plakalı araçtan Hilafet ve İslam Birliği çağrısı yapan, görüntü kayıtlarından kimliklerini net biçimde saptama olanağımızın olmadığı kişi ya da kişiler, T.C. Anayasası’nın 2 ve 174. maddelerine aykırı eylem ve işlemlerde bulunmak, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine muhalefet etmek suçlarını işledikleri açıkça ortaya çıkmıştır.

NETİCE ve TALEBİMİZ:
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerden dolayı, mevcut şüpheliler ile birlikte tespit edilecek diğer şüphelilerin haklarında T.C. Anayasası’nın 2 ve 174. maddeleri, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu maddeleri uyarınca kamu davası açılmasına ve şüphelilerin cezalandırılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.
16/12/2016

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.