CHP'li Tuncay Özkan TBMM kürsüsünden haykırdı: Fetullah'ın itleri yıldıramaz bizleri! Biz yılmayız
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Millî İstihbarat Teşkilatı Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında doğmuş bir istihbarat birimidir, "Askerî-Pe Teşkilatı" olarak tarihî kaynaklarımızda yer bulur ve tutanaklarını, gizli celse zabıtlarını incelediğinizde Meclise bağlı olarak düşmana karşı istihbarat toplamada çok nitelikli çalışmalar yapmıştır. Ancak, bugünkü Millî İstihbarat Teşkilatı 2000'li yıllardan sonra iktidar partisinin yaptığı düzenlemelerle vesayetten kurtularak bugünkü yapısına kavuşmuştur. Türk ordusu da vesayetten kurtarılmıştır, 2003 yılında askerî vesayetin sivil otorite üzerindeki etkisi azaltılmıştır, 2003 yılından sonra çeşitli düzenlemeler yoluyla güvenliğimizi artıracak önlemler getirilmiştir, onu da iktidar yapmıştır ve ordu da iktidarın istediği şekilde yeniden yapılandırılmıştır.
Ne yazık ki iki kurum da bugün kapısına kilit vurulacak duruma gelmiştir, çok üzülerek söylüyorum. Millî İstihbarat Teşkilatı yapılandırıldıktan sonra faaliyetleriyle darbeyi haber verememiştir; darbeyi haber veremediği gibi önleyici hiçbir tedbirde bulunamamıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri ne yazık ki sistemin tamamı içinde vesayeti -diğer unsurlarıyla baktığınızda- silinmiş, kazınmış, Fetullahçı örgütlenmeye teslim edilmiş ancak darbe uygulamasının üstümüze bir karabasan gibi çökmesine engel olunamamıştır. Neden? "Neden?" sorusu ele geçirme mantığında yatmaktadır.
Bir Komisyon kurduk, -Sayın Beşir Atalay'ı biraz önce gördüm buradaydı, Sayın Bakanım- Komisyonla ilgili olarak bu kürsüden yaptığı konuşmada diyor ki: Bu Komisyon denetleme görevini yerine getirecektir ve bütün vesayetlerin üstünde, millî egemenliğin geçerli olduğu bir düzende vesayetleri bir kenara yırtıp atarak denetleme faaliyetinde bulunacaktır, yürekten alkışlıyorum. Gerekçesi, o konuşma metni, sık sık Komisyon çalışmasında hatırlattığımız bir düzenlemedir. Peki, sonuç ne olmuştur? Komisyon çalışmıyor arkadaşlar, Komisyon hiçbir şekilde çalıştırılmıyor. Sayın Bakanımız biraz önce buradaydı, çalıştırılmıyor Komisyon, Komisyona bilgi yok. Rapor olarak getirilen şeyler...
Türkiye Büyük Millet Meclisi denetiminden kaçırılan şey ne biliyor musunuz? FETÖ örgütünün denetlenebilir hâlde incelenmesi. Ne demek o? 2015 yılı raporu geldi bize, Komisyona ve ben sordum, dedim ki: Neden Fetullah Gülen örgütlenmesiyle ilgili bu raporda hiçbir şey yok, niye yok? Yanıt verdiler 2015'in Nisan ayında, şu kadarcık: "Çok sıkı izliyoruz, denetliyoruz, gözlüyoruz, edilgen durumda, hepsinden haberdarız." Temmuzda darbe oldu. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, burada bazı soruları sorduğumuz zaman kızmamanız lazım, size soruyorum: Peki, bu darbeden MİT'in haberi olabilir mi? Olamaz. Niye olamaz? Çünkü düzelttik, vesayeti ortadan kaldırdık. Peki, bu darbeden haberi olabilir mi ordunun? Olamaz. Niye olamaz? Çünkü vesayeti ortadan kaldırdık, yeniden düzenledik. Aslında ne yaptık biliyor musunuz? Kendimize benzettik. O zaman ne oldu? Darbe oldu işte. Devlet geleneğini yok ettik, ortak aklı yok ettik, bilgi birikimini yok ettik, kendi kadrolarımızı doldurduk, sonuç budur. 158 tane generalin darbeye teşebbüs etmesi ne demek, kalkışmaya teşebbüs etmesi?
MÜRTEZA ZENGİN (İstanbul) - Önceleri haber veriyor muydu?
AHMET TUNCAY ÖZKAN (Devamla) - Vallahi Süleyman Demirel'e gitmiş MİT Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas söylemiş. Ben bu konuda kitap yazdığım için biraz tarihini biliyorum, aydınlatabilirim. Güvensizlik ortamı var, tehdit analizi yapılamıyor. Bakın buradan uyarıyorum, Kıbrıs konusunda yaptığınız tehdit analizleri politiktir, günü kurtarmaya dönüktür, para toplamaya dönüktür, Kıbrıs satılırsa bunun altında kalırız. Hep beraber direnmeliyiz arkadaşlar, karşımızda kim olursa olsun direnmeliyiz ve Kıbrıs'ı asla, çocuklarımız için bırakmamalıyız.
Yakamda gördüğünüz bu altı ok rozeti belki sizin dedelerinizin, babalarınızın yakasında da görmeye alıştığınız -annem taktı sabahleyin- 1957-1960 arasında kullanılan rozetlerden, Atatürk'ün yakasında da bundan görmüşsünüzdür; güneş gibidir, ters durmaz, aşağı doğru durur, yukarı değildir oklarımız, göğse, kalbe doğrudur, güneş ışıklarını yansıtır. Burada çok üzüldüğü bir şey için taktı annem. Sizler dünyanın her yerinde Fetullah'ın önünü açtınız, onun ticareti ele geçirmesine, onun devleti ele geçirmesine göz yumdunuz, göz yumduğunuz Fetullah geldi darbe yaptı. Ben evimden alınırken -Cumhuriyet Halk Partisine bir şey söylerken dikkatli olmanızı öneririm- 1.500 kişi kapıya toplanıp "Fetullah'ın itleri, yıldıramaz bizleri!" diye bağırdı, "Fetullah'ın itleri, yıldıramaz bizleri!" Biz yılmayız arkadaşlar. Bu mücadelede belki dönenleriniz olacak, belki "Yanlış yaptık." diyenleriniz olacak, biz o gün de Fetullah Gülen'in karşısında, onun gibi düşünenlerin karşısında dimdik duracağız Cumhuriyet Halk Partisinin altı okunu şerefle göğsümüzde taşıyarak.
Teşekkür ederim efendim.
YORUM YAZIN