Header Ads

Cumartesi Anneleri 328. Kez Buluştu: Adaleti, Barışı ve Gerçekleri İstiyoruz

Cumartesi Anneleri, 328. kez buluştukları Galatasaray Meydanı'ndan gerçekleri, adaleti ve barışı istediklerini haykırdılar. Bu haftaki eylemde, kaybedilişinin 17. yılında Vasıf Öztürk'ün dosyası açıklandı.
Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde 1 Haziran 1994 tarihinde Salkımlı köyüne askeri operasyon düzenlendi. Tütün almaya gittikleri Aygün köyünden dönerken çeşmeden su içmek için Salkımlı Köyü'ne giren Vasıf Öztürk, Canbeli Tuncer ve Efendi Şen de diğer köylülerle birlikte gözaltına alındı.

ASKERİ HELİKOPTERE BİNDİRİLDİ

Gözaltına alınanlar köyün okulunda bir gece tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Ancak Vasıf Öztürk, diğer köylülerden ayrıldı.

Canbeli Tuncer ve Efendi Şen'in anlatımına göre, Vasıf Öztürk elleri kelepçeli ve gözleri bağlı halde askeri helikoptere bindirildi. Nimet Çelik'e göre ise Vasıf Öztürk, askeri helikopterle önce Kulp'a getirildi. Öztürk ile burada karşılaşan Çelik, Lice'ye götürüldüklerini ve 25 gün burada gözaltında tutulduklarını anlattı.

YÜKLÜ ÖDEME YAPILMAYINCA...

Aileye Öztürk'ün Diyarbakır'da gizli bir merkezde tutulduğu, yüklü bir ödeme yapmaları halinde serbest bırakılacağı bilgisi geldi. Aile, kısa sürede istenen parayı toplayamadı ve Vasıf Öztürk'ten bir daha haber alınamadı. Öztürk'ün çocukları küçüktü, eşi Layiha Öztürk Türkçe bilmiyordu. Büyük oğlu Erol 1997 yılında reşit olunca tüm baskılara rağmen savcılığa başvurdu. Tanıklar savcılıkta ifade verdi ancak üç yıl süren hukuki mücadele sonucunda, "1 Haziran 1994 tarihinde Salkımlı Köyü'ne bir operasyon yapılmadığı, ne Vasıf Öztürk ne de tanıkların gözaltına alındığı" cevabı verildi.

'AKP SUÇ ORTAĞI'

Cumartesi Anneleri, 328. kez oturdukları Galatasaray Meydanı'ndan Vasıf Öztürk gözaltına alındığında görevde olan Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Murat Karayalçın, Nahit Menteşe, Doğan Güreş, Mehmet Ağar, Ünal Erkan'ın yargılanmasını istedi. Kayıp yakınları adına konuşan Kadriye Ceylan, 3 dönemdir AKP'nin hükumette olmasına rağmen kayıpların sorumlarının yargılanması için iklim yaratmadığını belirtti. Ceylan, AKP hükumetini sürdürdüğü suç ortaklığına son vermeye çağırdı. Ceylan, "Bu topraklarda adaletin sağlanması için barışa, barışın sağlanması için hakikate, hakikatin ortaya çıkması için karanlık ve kanlı geçmiş ile yüzleşmeye, hesaplaşmaya ihtiyacımız var" dedi.

BANU GÜVEN'İN YANINDAYIZ

12 Eylül dönemi kayıplarından Hayrettin Eren'in kardeşi Faruk Eren, yaptığı konuşmada, yıllardır sürdürdükleri mücadeleyi kamuoyuna yansıtan gazetecilerden biri olan Banu Güven'in işine son verilmesini protesto etti. Eren, "Yıllardır bizim sesimizi programlarına taşıyan Banu Güven'in yanındayız" dedi.

'ELLERİ BENİMKİ GİBİ KÜÇÜCÜKTÜ'

Seyhan Doğan'ın 12 yaşındaki yeğeni Emine Doğan, büyüdüğü Galatasaray Meydanı'ndan amcasını kaçıran maskeli insanlara seslendi: "Hiç vicdanınız sızlamadı mı? Hiç çocuklarınızı düşünmediniz mi?"
Doğan, "Ben 12 yaşındayım. Amcam kaybedildiğinde 13 yaşındaydı. Elleri benim gibi küçücüktü. Benim yaşımdaki, elleri benim kadar küçük bir insan bu devlete nasıl zarar verebilir? Ben buradan amcamı kaçıran maskeli insanlara sesleniyorum, benim bu meydanda büyümemi sağlayanlara sesleniyorum: Hiç vicdanız sızlamadı mı? Çocuklarınızı düşünmediniz mi amcamı kaçırırken?" diye sordu.

'GERİ İSTİYORUM'

Emine Doğan, Galatasaray Meydanı'nda çocuklarını ararken yitip giden Ramazan ve Asiye Doğan'ı geri istediğini söyledi.

Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise 25 Haziran'daki Kars eylemini hatırlattı. 104 yaşındaki Berfo Ana'nın oğlunun kemiklerini bulmak için yola çıktığını ve oradan seslendiğini hatırlatan Yıldız, "Kimse onun sesini duymadı herhalde. Berfo Ana eli boş döndü" dedi.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.